AKE bileşenlerinden Bora'nın aşağıdaki özeleştiri ve özür metni, kendi isteği üzerine burada yayınlanıyor:
***
(Bu
metni 09/10/2015 tarihinde yayımlamak üzere, “söylemesem
olmazdı" adlı beyana istinaden kaleme almıştım. Ülke
gündemindeki acı olaylar, seçim öncesi siyasi atmosfer ve
katliamlar arasında yayımlamayı doğru bulmadığım için oldukça
gecikmiş olarak, 5/11/2015 tarihinde kadının yeni beyanından
haberdar olduktan sonra yayımlıyorum.)
****
21
Eylül 2015 tarihinde bir blog'da "Kadın" imzasıyla benim
ve AKE (Ataerkiye Karşı Erkekler) hakkında yayınlanan Söylemesem
Olmazdı başlıklı yazıya ilişkin doğrudan kadın'a yönelik
açıklamamdır.
Bu
metnin ayrıca, birkaç ay kadar süren bir ilişkim hususunda
yaptığım/yapmış olduğum düşünülen hatalar ve yanlışları
açıklığa kavuşturmak üzere bir özeleştiri ve özür niteliği
maksadını taşıdığını da peşinen belirtmem de fayda var.
Konunun
çok fazla detayına girmemin başta kadın olmak üzere hiç kimseye
bir yarar sağlamayacağı anlaşılmalıdır. Bu nedenle sadece ve
sadece bahsi geçen beyanı dikkate alarak söylemek istediklerimi
söylüyorum.
AKE'nin
aktif faaliyetlerine katıldığım dönemlerde tanıdığım eski
partnerim olan "kadın" ile yaşadığım süreçte,
aramızda başlayan ve ara ara devam eden sorunlarımız ne yazık ki
benim henüz başa çıkamadığım erkeklik hallerimin de devreye
girmesine vesile oldu.
O
günün duygu yoğunluklu sıcak atmosferinde, içinde "sadakatı"
ele alan tartışmamız esnasında, ortamda bulunan bazı eşyalara
tekme atıp telefon mesajlarını kontrol edip ve yüksek sesle
bağırarak, öfkemi göstermeye çalıştım. Bu konuda bilinmesini
istediğim önemli ayrıntı ise "kadına" yönelik fiilen
ve cebren fiziksel şiddet veya cinsel zorlama uygulamamakla
birlikte, bu kontrolsüz davranışımın kendisi üzerinde
psikolojik kötü bir etki bıraktığı, yine bahsi geçen beyandan
çok net anlaşılmaktadır.
Oysa
ki, hegomonik erkeklik eleştirisi üzerine yaptığı çalışmalarıyla
tanınan AKE'ye herhangi bir birey olarak katılmamın esas
nedenlerinden biri ataerkinin ben ve hemcinslerime yüklediği
hallerle yüzleşmek ve bu yönde farkındalık oluşturmaktı.
Görüldüğü ve beyandan da anlaşılacağı gibi bunda pek
başarılı olduğum söylenemez.
Olayın
AKE içinde tartışılması ile birlikte kişisel olarak bir savunma
(özür değil) metni yazarak tüm çalışmalardan çekildim ve
sürecin sonucunu beklemekle birlikte AKE de bulunan arkadaşların
uyarısıyla bir yüzleşme dönemine girdim. Aradan geçen bir yılı
aşkın süre "kadın"ın da belirttiği
("Tüm
bu yaşananları bir teşhir metniyle kamusallaştırmak
niyetindeydim ancak duygusal ve fiziksel olarak kamusal bir ifşa
sürecine hazır değildim henüz") gibi hazır olamama hali ve
benimde bu durumla yüzleşmem olarak geçti.
Şimdi
açıkça ifade ediyorum. Başta yaptığım davranışımla "kadın"a
bu durumları yaşattığım ve erkekliği politik olarak sorgulayan,
mücadele eden bir oluşuma zarar verdiğimi düşündüğüm için
derin bir pişmanlık ve üzüntü içerisindeyim. Yine başta
"kadın"dan bütün içtenliğimle özür diliyor, AKE
bileşenlerinin içinde yer aldığı tüm bireylerden beni
bağışlamalarını rica ediyorum.
Bu
konunun bana düşen kısmından dersler çıkarıp, önemlisi
erkekliğimle tam olarak yüzleşene kadar hiç bir politik ortamda
yer almayacağımı buradan duyuruyorum.
09.10.2015
Bora.